Mardin, pek çok etnik köken ve dinsel topluluğun bir arada yaşadığı ve ortak bir zevkin oluşturulduğu bir kenttir. Carra Konağı, Mardin’de yüzyıllar içinde oluşmuş olan bu ortak mimari dili en canlı bir şekilde yansıtan yapılardan biridir.
Süryani Ermeni ve Müslüman ailelerin bir arada yaşadığı şar Mahallesi bademci sokakta bulunan Konağın gerek plan, gerek iç mekân, gerekse cephe tasarımı kentteki diğer ev ve konaklarda, kilise ve camilerde ve hatta Osmanlı son dönemde inşa edilen bazı kamu yapılarında görülen özellikleri yansıtmaktadır.
Konak, geleneksel Mardin evi özelliklerinin tümünü taşımaktadır. 2 katlı tasarlanmış olan Konakta yer alan kitabelerinde yapının 1318 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu farklı dönemsel farklılıklar kendini plan ve cephe tasarımında göstermektedir. Tonozlu bir eyvandan girilen konağın birimleri kapalı, yarı açık ve açık mekânlardan oluşur. Kapalı mekânlar yaşama birimleri, işlik, mutfak, kiler, sarnıçlar mevcuttur. Konakta yaşama birimlerinin eyvanlara, eyvanların da teraslara açıldığı bir düzenleme söz konusudur. Üst örtü olarak beşik tonoz ve çapraz tonoz kullanılmıştır.
2022 yılında restore edilen konak otel olarak hizmet etmeye başlamış ve dışardan gelen konukların bir Mardin evinde yaşamı deneyimleme bir arada yaşama kültürünü tanıma fırsatı sunmaktadır .
Konağın terası eşsiz Mezopotamya manzarasına sahiptir. Mardin kent Müzesi, Meryem Ana Kilisesi, Keldani kilisesi ve kırklar kilisesi ile Mardin’in en güzel ve turistik olan sanat sokağındadır, Latifiye Cami, Ulu Cami gibi anıtsal yapılara ve cumhuriyet meydanına 150 m mesafede olan konağımız, Mardin Kale ve uçsuz bucaksız Mezopotamya manzaralıdır.
Eski mardin de merkezi bir konumdadır. Konağımız, tarih boyunca bir çok üst düzey askeri yetkililer ve devlet erkanın konutu olarak da kullanılmıştır. Konağımız doğal taş yapısı, geniş ve yüksek jakuzili odaları ve muhteşem Mezopotamya manzaralı oda ve terası ile misafirlerine kaliteli hizmet veriyor.